Page 18 - BeeLife12
P. 18

Öyle çok sevimli, iç açıcı değil bizim
           cumhuriyetimizin ilk binaları. Hatta çoğu insana
              soğuk ve kasvetli gelecektir. Bunun nedenini
                   ise içinde bulunulan dönemi kavrayarak
            anlayabiliriz. Dönemin gerçekleri gereği üretim
              hızlanmış; teknoloji ve bilim, insan hayatında
          belki de daha önce olmadığı kadar çok rol almış,
          makineleşme ve seri üretim kendisini hayatın her
           alanında göstermeye başlamıştır. Artık dünyaya
           “modernizm” hakimdir. Şüphesiz ki modernizm,
          ileri medeniyetlere gözlerini dikmiş genç Türkiye
          Cumhuriyeti’nin dikkatinden kaçamazdı. Hele de
        bomboş bir tuval gibi aziz vatanın ortasında duran
          başkent, tam da bu idealler etrafında örülmeli idi.
        Nazi Almanya’sı zulmünden kaçan pek çok değerli
           insanla birlikte ülkemize gelen mimarlar, burada
         Türk mimarlarla adeta yarışa girerek cumhuriyetin
                                  kurumlarını “inşa” ettiler.

                                                              Modernizm, belli başlı ilkelere dayanıyordu.
                                                              Fonksiyon, malzemede sadelik, doğaya hakim
                                                              olmak ve yeni inşa teknikleri bunların başında
                                                              geliyordu. Günümüzde son derece mütevazı
                                                              olarak nitelendirilebilecek bu binalar; dönemin
                                                              ahşap ve kerpiç yapılarının yanında uygarlığın
                                                              anıtları gibi parlıyordu dersem, sanırım çok da
                                                              abartmış olmam. Yeni bir cumhuriyet, modern
                                                              manifesto ile şekillenirken eski binalar tarihte hoş
                                                              hatırlanacak ve ancak nostalji ile anılacak yerlerini
                                                              almaya hazırlanıyordu.





      18
   13   14   15   16   17   18   19   20   21   22   23